“Bilimin Işığında”

cümlesinin hikayesi

Dünyada benzeri olmayan ışık hadisesinin geçmişi 1734 yılına dayanıyor. İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası İsmail Fakirullah’ın vefatı üzerine “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?” diyerek astronomi ve mimari açıdan büyük bir bilim harikasına imza atıyor. Hocasının defnedildiği türbenin yanı sıra 8 köşeli ve 10 mt. yüksekliğinde bir kule yapan İbrahim Hakkı Hazretleri, türbenin doğusuna harçsız taşlarla bir duvar inşa ediyor. Gece ve gündüzün eşit olduğu ekinoks günlerinde (21 Mart ve 23 Eylül) kalenin arkasındaki vadiden yükselen güneş bu duvara çarpıyor. Kaleden geçemediği için Tillo şehrine ışık gitmiyor. Işık sadece duvarda bulunan pencereden geçiyor. İlerde bulunan bir tepeden kırılıyor. Arkasından da türbenin penceresinden içeri girerek, ilk olarak İsmail Fakirullah Hazretleri’nin mezarının başını aydınlatıyor.

Sarı rengin anlamı: Mantıklı, iyimser, yenilikçi, ısı, merak, gülümseme, güven, yaratıcılık, mutluluk
Siyah rengin anlamı: Koruyucu, resmi, ciddi, geleneksel

Sarı ve siyah renkleri barındıran yeni logomuz; üniversite sloganımız bilimin ışığında olduğundan aynı zamanda Siirt’in ışığın kenti olarak anılmasından güneşin rengi sarı seçilmiştir. Enerji ve gençliği de anlatan sarının bu tonları uyum ve medeniyeti anlatan karaktere sahiptir. Sarı rengini tamamlayarak vurgulayan renk olan siyah, ikinci renk olarak seçilmiştir. Logoyu güneş rengine bürümek için hafif kırmızılık verilmiştir.

Var olan Siirt Üniversitesi logosunun değişmesi ve daha minimal bir hal alması istendi. Sloganı olan “Bilimin Işığında” cümlesini düşünerek ana rengimiz, ışığın rengi olan sarı renk olmalıydı. SİÜ yazısını güneş ve eğitim algısı oluşturarak logomuzu oluşturduk. Medeniyetler topluluğu olduğu için yazı karakterini sütunlara benzeyen ve kendine has bir karakteri olan font belirledik.